Site icon Finans ve Bankacılık

ETİK FİNANSIN GELECEĞİ: DİNÎ, FELSEFİ VE PRATİK YAKLAŞIMLAR

etik finans

Giriş

Günümüzde küreselleşen ekonomik sistemde, finans ve etik kavramları giderek artan bir etkileşim ve bağımlılık içerisindedir. Finans sektörü, karmaşık yapısı ve potansiyel sonuçları itibarıyla sıklıkla şeffaflıktan uzak ve soyut bir alan olarak algılanmakta, bu durum da etik tartışmalarını beraberinde getirmektedir. Özellikle 2008 krizi gibi finansal çalkantılar, denetimsiz finansın ve reel ekonomiden kopuk uygulamaların nelere yol açabileceğini çarpıcı bir biçimde gözler önüne sermiştir. Bu bağlamda, etik finans kavramı önem kazanmakta ve finansal faaliyetlerin ahlaki değerlerle uyumlu bir şekilde yürütülüp yürütülemeyeceği sorusu sıklıkla gündeme gelmektedir. Bu blog yazısı, finans ve etik arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamaktadır. Farklı dini ve felsefi geleneklerin etik finans anlayışlarına değinilecek, etik yatırım ve finans modelleri ele alınacaktır.

Etik Finansa Farklı Bakış Açıları: Dini ve Felsefi Temeller

Etik finansın temelleri, insanlığın kadim öğretilerine kadar uzanmaktadır. Farklı dinler ve felsefi akımlar, para ve mülkiyet kavramlarına yönelik çeşitli yaklaşımlar sunarak etik finans anlayışının şekillenmesine katkıda bulunmuştur.

Yahudilik, zenginliğin başlı başına bir utanç kaynağı olarak görülmediği, aksine Tanrı’nın bir lütfu olarak kabul edildiği bir anlayışa sahiptir. Zenginleşmek, başkalarına yardım edebilme imkanını sağladığı için değerli görülmektedir. Orta Çağ’da Yahudilerin faizle borç verme konusunda (o dönemde Kilise tarafından yasaktı) tek yetkili olması, ekonomik sistemin işleyişi için gerekli bir durum olsa da, haksız eleştirilere ve günümüzde hala devam eden olumsuz stereotiplere yol açmıştır.

Ancak İbrani İncili, topluluk içindeki ve Yahudilerle birlikte yaşayan göçmenler arasındaki eşitsizlikleri azaltmaya yönelik sosyal bir mevzuatı içermektedir. Ayrıca, Eski Ahit peygamberleri, halkı yoksullara karşı duyarlı olmaya çağırmıştır. Jacques Attali’ye göre, tarihteki ilk gelir vergisi MÖ 10. yüzyılda Kral Süleyman döneminde uygulanmış ve elde edilen gelir ihtiyaç sahiplerine dağıtılmıştır. Yeruşalim ve Babil Talmudları (IV-VI. yüzyıllar) ise ekonomi ve finansı detaylı bir şekilde düzenleyerek adil fiyat, spekülasyon yasağı gibi ilkeleri ve çeşitli sosyal ve çevresel normları belirlemiştir.

Hristiyanlık da Yahudiliğin devamı niteliğinde olup, hayırseverlik temel bir ilkedir. Yeni Ahit’te, karşılıksız vermekten ve maddi şeylere bağlılıktan uzak durmaktan sıkça bahsedilir. Matta İncili’nde İsa’nın “Hiç kimse iki efendiye kulluk edemez… Siz hem Tanrı’ya hem de paraya kulluk edemezsiniz.” ifadesi, maddi değerlere olan bağlılığın potansiyel tehlikelerini vurgulamaktadır. Ancak Hristiyan sosyal düşüncesindeki “ortak iyinin aranması”, “yoksullar için öncelikli tercih” ve “malların evrenselDestination” gibi kavramlar, zengin olmanın yasak olmadığını, ancak bu zenginliğin dürüst yollarla elde edilmesi ve daha adil bir dünyanın inşasına hizmet etmesi gerektiğini öğretir. Bu bağlamda, Hristiyan, sahip olduğu malların sahibi değil, yöneticisi konumundadır.

Max Weber’e göre, Protestan ahlakı, tembelliği büyük bir günah olarak gördüğü için kapitalizmin kökeninde yer almaktadır. Weber, dini inançların etik ve eylemi tetiklediğini savunur ve Tanrı’nın insanı zenginlikle kutsamasının, bu zenginliğin Tanrı’nın bolluğunun bir işareti olarak algılanmasına yol açtığını ileri sürer. Vatikan’ın iki önemli organı tarafından 2018’de yayınlanan Oeconomicae et pecuniariae quaestiones adlı belge, ekonominin merkezine insanı yerleştirmeyi amaçlamaktadır. Belge, spekülasyonu kınamakta ve finansal sistemin reel ekonominin hizmetinde olacak şekilde yeniden düşünülmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Ayrıca, finans uzmanları ve sıradan yatırımcılar arasındaki bilgi eşitsizliği, vergi kaçakçılığı, yolsuzluk, devletlerin aşırı borçlanması ve kara para aklama gibi etik dışı kabul edilen uygulamalar eleştirilmektedir. Belge, siyasi, ekonomik ve finansal güçlerin ayrılığı, şeffaflığın artırılması, kurumsal sosyal sorumluluğun güçlendirilmesi, finansal düzenlemelerin sıkılaştırılması gibi bir dizi çözüm önerisi sunmaktadır.

İslam‘da finans, beş temel üzerine kuruludur: faizin kesinlikle reddi, spekülasyon ve kumarın yasaklanması, haram malların ticaretinin yasaklanması, kar ve zararın paylaşımı zorunluluğu ve finansal araçların maddi varlıklara dayandırılması zorunluluğu. Faiz yasağı, borç alıp verme işlemlerinde faiz uygulanmasını kesin bir şekilde engeller. Spekülasyon ve kumar gibi belirsizlik içeren ve haksız kazanca yol açabilecek faaliyetler yasaktır. Alkol, uyuşturucu, tütün ve pornografi gibi İslam ahlakına aykırı kabul edilen malların ticareti haramdır.

Kar ve zararın paylaşımı ilkesi, sermaye sahibi ile girişimi işleten kişi arasındaki riskin adil bir şekilde dağıtılmasını öngörür. Finansal araçların maddi varlıklara dayandırılması ise finans sektörünün reel ekonomiyle bağlantısını güçlendirmeyi amaçlar. İslam finansının bu ilkeleri, Müslüman dünyasının 2008 krizinden Batı finansına kıyasla daha az etkilenmesine katkıda bulunmuştur. Muhammad Yunus’un İslami etik prensiplerine uygun olarak geliştirdiği mikrokredi sistemi, yoksul kesimlerin ekonomik hayata katılımını sağlayarak dünya çapında önemli bir etki yaratmıştır.

Öte yandan, bazı İslami etik iddiasındaki bankaların faizi farklı isimler altında uygulayarak şeriata uygun borçlanmak isteyen Müslümanları mağdur ettiği de görülmektedir. Ayrıca, zekât, İslam’ın beş şartından biri olarak, ihtiyaç sahibi Müslümanlarla dayanışmayı sağlamanın yanı sıra, bağış yapanların maddi varlıklara olan bağlılığını azaltmaya da hizmet eder. Bu nedenle, birçok Müslüman ülkesinde merkezi bir vergi sistemi yerine zekât müessesesi ön plandadır.

Budizm‘de ise maddi kazanç sağlamanın başlı başına bir acı kaynağı olmadığı, ancak sonsuz sahiplenme arzusunun barış ve mutluluğa zarar verdiği vurgulanır. Tıpkı diğer geleneklerde olduğu gibi, Budizm’de de maddi dünyadan gerçek bir kopuş ve mutluluğa odaklanma esastır. Yahudilik, Hristiyanlık, İslam ve Budizm’in ortak noktalarından biri de şans oyunlarını ve kumarı kınamaları veya tavsiye etmemeleridir.

Bu farklı dini ve felsefi yaklaşımlar, paranın iyi veya kötü olmadığını, önemli olanın kullanım şekli olduğunu göstermektedir. Etik açıdan meşru bir finans anlayışı, sadece kişisel zenginleşmeyi değil, insan onuruna ve çevreye saygılı bir şekilde istihdam yaratmayı ve toplumsal fayda sağlamayı hedeflemelidir. Bu değerler, dini inançları olmayan birçok kişi tarafından da paylaşılmaktadır.

Etik Yatırım ve Finansın Pratik Uygulamaları

Günümüzde, etik değerlere önem veren bireyler ve kurumlar için etik yatırım ve finans alanında çeşitli seçenekler bulunmaktadır. Çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) kriterlerini (ESG) dikkate alan fonlara ve şirketlere yatırım yapmak giderek yaygınlaşmaktadır. Bu yaklaşım, sosyal sorumluluk sahibi yatırım (SRI) veya sorumlu yatırım (RI) olarak adlandırılmaktadır. Özellikle iklim değişikliğiyle mücadeleye odaklanan yatırımlar ise yeşil finans olarak nitelendirilmektedir. Örneğin, yeşil tahviller (green bonds), yenilenebilir enerji projeleri geliştiren şirketlere verilen kredileri ifade etmektedir. Fransa’da bu alandaki kamu etiketi TEEC (“Transition énergétique et écologique pour le climat”- İklim İçin Enerji ve Ekolojik Geçiş) olarak bilinmektedir.

Etik yatırım sadece çevresel kaygılarla sınırlı değildir. Yerel ekonomileri desteklemeyi ve istihdamı korumayı veya artırmayı hedefleyen fonlar da bulunmaktadır. Yerel KOBİ’lere yatırım yapan yerel yatırım fonları (FIP), vergi avantajları sunsa da riskli yatırımlar olarak kabul edilmektedir. Ayrıca, belirli bir felsefenin veya dinin değerlerine uygun yatırım yapan fonlar da mevcuttur. Örneğin, Meeschaert Asset Management tarafından yönetilen bazı yatırım fonları, klasik ÇSY kriterlerinin yanı sıra pornografiye yatırım yapmama gibi Hristiyan sosyal düşüncesine uygun ilkeleri benimsemektedir. Benzer şekilde, İslam şeriatı prensiplerine uygun yatırım yapmak isteyenler için İslami finans kurallarına uygun fonlar bulunmaktadır.

Etik yatırımların finansal getiri sağlama potansiyeli de giderek daha fazla kabul görmektedir. Örneğin, çalışan mutluluğuna önem veren şirketlere yatırım yapan bir SRI fonunun performansının, referans endeksinin üzerinde olduğu gözlemlenmiştir. Çalışan mutluluğunun yaratıcılığı, üretkenliği ve dolayısıyla karlılığı olumlu yönde etkilediği düşünülmektedir.

Ancak, bazı eleştirmenler, sosyal sorumluluk sahibi yatırımın öncelikle kâr amacı güttüğünü ve bazı seçim kriterleri konusunda yeterince titiz davranılmayabileceğini belirtmektedir. Etik finans, daha az kazançlı olsa da genellikle daha bütüncül bir seçenek sunar: dayanışma ekonomisi ve çeşitli insani yardım kuruluşlarının hizmetine sunulan dayanışma tasarrufları. Bazı kuruluşlar, yatırımcıların paralarını SRI etiketli fonlara yatırmalarına olanak tanırken, elde edilen kazancın belirli bir yüzdesinin kâr amacı gütmeyen kuruluşlara bağışlanmasını kabul etmektedir. Bu sisteme “paylaşım ürünleri” adı verilmekte ve Habitat et Humanisme, CCFD-Terre Solidaire ve Amnesty International gibi kuruluşlar tarafından kullanılmaktadır.

Özetle, finans ve etik birbiriyle çelişen kavramlar değildir ve ortak iyiliğe hizmet edecek şekilde yatırım yapma konusunda birçok seçenek mevcuttur.

Finansta Mutlak Şeffaflık

Özellikle 2008 finansal krizinin ardından, siyasi otoriteler finans sektörünün daha iyi düzenlenmesi gerektiği bilincine varmışlardır. Bu doğrultuda, Avrupa direktifleri gibi düzenlemelerle finansal kurumların yetkileri sınırlandırılmış ve risk alımlarını azaltmak amacıyla mutlak şeffaflık ilkesi benimsenmiştir. Özellikle Markets in Financial Instruments Directive (MiFID) gibi düzenlemeler, finansal kuruluşları yatırımcıları bilgilendirmek ve yatırımlarını çerçevelemek amacıyla çok sayıda belge (satış prospektüsleri ve yatırımcı için temel bilgi belgeleri) yayınlamaya zorunlu kılmaktadır. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla kurulan FinTech şirketleri, finans alanında uygulamalar geliştirerek küresel düzeyde şeffaflığın sağlanmasına katkıda bulunmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda, fintech uygulamaları, finansal sistemin etikleştirilmesine dolaylı bir katkı sunmaktadır.

Dürüst kalmak her zaman karlılığa zarar veren bir durum değildir. Yönetim anlayışını ve imajını “insanileştiren” şirketler, iyi bir itibara ve genellikle mükemmel bir finansal sağlığa sahip olmaktadır. Bir araştırmaya göre, kurumsal sosyal sorumluluk uygulamaları şirketlerin performansını %13 oranında artırmaktadır. Aksine, medyada geniş yankı uyandıran bir skandal, satışlarda önemli bir düşüşe neden olabilir. Çalışan mutluluğu ise yapılan bir araştırmaya göre verimliliği %12 oranında artırmaktadır.

Her çevirmenin kendine özgü değerleri olsa da bu konuda müşterileri çekmek için nasıl iletişim kurulmalıdır? Simon Sinek’in “altın çember” teorisi, en etkili pazarlama iletişiminin “Ne? Nasıl? Neden?” değil, tam tersi “Neden? Nasıl? Ne?” şeklinde olması gerektiğini savunmaktadır. Başka bir deyişle, değerlerimiz potansiyel müşterileri sattığımız üründen ve üretim şeklimizden daha fazla etkileyecektir. Büyük liderlerin de bu şekilde düşündüğü belirtilmektedir.

Bu nedenle, profesyonel web sitemizde değerlerimizi vurgulamak, potansiyel müşterilerin bizimle iletişime geçmesi için belirleyici olabilir. Elbette, bisiklete bindiğimizi veya düşük enerjili ampuller kullandığımızı belirtmek gülünç görünebilir, ancak karbon ayak izimizi azaltmaya çalıştığımızı ifade etmek daha etkili olabilir. Sosyal alandaki somut eylemler ise daha detaylı bir şekilde paylaşılabilir, desteklenen derneklerin isimleri belirtilebilir (ancak önceden izin almak ve siyasi veya dini olarak çok fazla öne çıkmadıklarından emin olmak önemlidir).

Sonuç

Sonuç olarak finansta ve genel olarak iş dünyasında etik, temel bir öneme sahiptir. Etik ilkeler, yapılan işe anlam katmanın, sosyal ve çevresel açılardan olumlu bir etki yaratmanın ve iş yerinde daha mutlu olmanın yolunu açar. Aristoteles’e göre, mutluluk arayışı, tüm ahlakın temelinde yatmaktadır. Finansın etik ilkelerle uyumlu bir şekilde yönetilmesi, ekonomik istikrarın sağlanmasına, eşitsizliklerin azaltılmasına ve daha adil bir dünya düzeninin kurulmasına katkıda bulunabilir.

Exit mobile version