işsizlik

İŞSİZLİK: TANIMI, TÜRLERİ, ETKİLERİ VE SON RAKAMLAR

İşsizlik Nedir?

İşsizlik, ekonomik ve sosyal yaşamın önemli bir göstergesidir. Bir bireyin çalışabilir durumda olmasına rağmen iş bulamaması durumuna işsizlik denir. Bu tanım, işsizliğin yalnızca bireysel bir sorun olmadığını, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik bir mesele olduğunu vurgular. İşsizlik oranı, bir ülkenin ekonomik sağlığını değerlendirmek için sıkça kullanılan bir metriktir.

Mevsim Etkisinden Arındırılmış Geniş Tanımlı İşsiz Sayısı

Bu kavram, mevsimsel dalgalanmalar dikkate alınarak, geniş tanımlı işsizlik kategorisine giren tüm bireyleri içerir. Böylece, işgücü piyasasının gerçek durumu hakkında daha net ve karşılaştırılabilir veriler elde edilir. Bu sayede, ekonomi politikalarının ve işgücü piyasasına yönelik stratejilerin oluşturulmasında daha doğru kararlar alınabilir.

“Mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı” ifadesi, işsizlik verilerinin daha doğru ve tutarlı bir şekilde anlaşılabilmesi için kullanılan bir kavramdır. Bu ifadeyi anlamak için, önce temel bileşenlerini inceleyelim:

Mevsimsel etkiler, tarım, turizm ve inşaat gibi bazı sektörlerde işgücü talebinin yılın belirli dönemlerinde artıp azalmasına neden olur. Örneğin, tarım sektöründe hasat dönemlerinde işçi talebi artarken, kış aylarında bu talep düşer. Bu dalgalanmalar, işsizlik verilerinin mevsimsel dalgalanmalardan etkilenmesine yol açar. Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı, bu dalgalanmaları hesaba katarak, yılın her döneminde karşılaştırılabilir ve daha tutarlı veriler sunar.

Geniş tanımlı işsizlik, dar tanımlı işsizliğin ötesine geçerek, işgücü piyasasındaki daha fazla kişiyi kapsar. Dar tanımlı işsizlik, genellikle sadece aktif olarak iş arayan ve iş bulamayan bireyleri kapsar. Ancak, geniş tanımlı işsizlik şu grupları da içerir:İşsizlik: Tanımı, Türleri, Etkileri ve Son Rakamlar

1. Umutsuz İşsizler: İş aramaktan vazgeçmiş, ancak çalışmak isteyen bireyler.

2. Eksik İstihdam Edilenler: Yarı zamanlı çalışmak zorunda kalan, ancak tam zamanlı iş isteyen bireyler.

3. Zorunlu Tatilde Olanlar: Geçici olarak işsiz kalan ve yakında işe döneceğini uman bireyler.

İstihdam

Çalışma çağındaki bireylerin ekonomik faaliyetlerde bulunarak gelir elde etmeleri ve iş gücü piyasasında yer almaları anlamına gelir. İstihdam, bir ekonominin sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde büyümesi için hayati öneme sahiptir. İstihdam, birkaç farklı biçimde incelenebilir:

  1. Tam Zamanlı İstihdam: Bireylerin haftada belirli bir saat çalıştıkları, genellikle 35-40 saat arasında değişen tam gün işlerdir.
  2. Yarı Zamanlı İstihdam: Bireylerin tam zamanlı işten daha az saat çalıştıkları iş türüdür. Genellikle öğrenciler, emekliler veya ek gelir sağlamak isteyen kişiler tarafından tercih edilir.
  3. Geçici İstihdam: Belirli bir süre için yapılan işlerdir. Bu tür istihdam, mevsimlik işler, projeler veya geçici ihtiyaçlar için olabilir.
  4. Serbest Çalışma (Freelance): Bireylerin kendi işlerini yaparak hizmet verdikleri, genellikle bağımsız çalıştıkları iş türüdür. Bu tür istihdamda çalışanlar, bir veya daha fazla müşteri için projeler üstlenirler.
  5. Kayıt Dışı İstihdam: Resmi kayıtlara girmeyen ve genellikle vergilendirilmemiş işlerdir. Bu tür istihdam, ekonomik olarak dezavantajlı gruplar arasında yaygındır.

İstihdamın artırılması, ekonomik büyümeyi destekler, gelir dağılımını iyileştirir ve toplumsal refahı artırır. Bu nedenle, hükümetler ve politikacılar, işsizlik oranlarını düşürmek ve istihdamı artırmak için çeşitli politikalar ve programlar geliştirirler. Eğitim ve mesleki eğitim programları, iş yaratma teşvikleri, iş gücü piyasası reformları ve ekonomik büyümeyi destekleyen politikalar, istihdamın artırılmasında önemli rol oynar.

İşsizliğin Türleri

İşsizlik, farklı türlere ayrılarak incelenir ve her bir türün kendine özgü sebepleri ve etkileri vardır:

Friksiyonel İşsizlik: Bireylerin yeni bir iş arama sürecinde işsiz kalmaları durumudur. Genellikle kısa süreli ve geçici olan bu tür işsizlik, kariyer değişiklikleri, mezuniyet sonrası iş arayışları gibi nedenlerle ortaya çıkar.

Yapısal İşsizlik: Ekonomideki yapısal değişiklikler sonucu ortaya çıkar. Teknolojik ilerlemeler, bazı mesleklerin yok olmasına veya yeni becerilerin gereklilik haline gelmesine neden olabilir. Örneğin, otomasyonun artmasıyla bazı manuel işler azalabilir.

Dönemsel İşsizlik: Ekonomik durgunluk dönemlerinde ortaya çıkar. Ekonomik faaliyetlerin azalmasıyla işyerleri işçi çıkarmak zorunda kalabilir. Bu tür işsizlik, ekonomik döngülerin bir parçası olarak görülür.

Gizli İşsizlik: Bireylerin yetenekleri ve kapasitelerinin altında işler yapmaları durumu veya yarı zamanlı çalışanların tam zamanlı iş arayışında olmaları bu kategoride değerlendirilebilir.

İşsizliğin Nedenleri

İşsizliğin birçok nedeni olabilir ve bu nedenler genellikle ekonomik, toplumsal ve bireysel faktörlerin bir kombinasyonudur:

Ekonomik Durgunluk: Ekonomik büyümenin yavaşladığı veya gerilediği dönemlerde işsizlik artabilir.

Teknolojik Değişimler: Otomasyon ve dijitalleşme, bazı işlerin ortadan kalkmasına veya daha az işgücüyle yapılabilmesine yol açabilir.

Eğitim ve Beceri Eksikliği: İşgücü piyasasının talep ettiği beceri ve eğitim seviyesine sahip olmayan bireyler iş bulmakta zorlanabilir.

Küreselleşme: Üretim süreçlerinin daha ucuz işgücü olan ülkelere kaydırılması, bazı bölgelerde işsizliğin artmasına neden olabilir.

İşsizliğin Etkileri

İşsizliğin bireyler ve toplum üzerinde geniş çaplı etkileri vardır:

Gelir Kaybı: İşsiz bireyler, gelir kaynaklarından mahrum kaldıkları için ekonomik sıkıntı yaşayabilirler.

Psikolojik Etkiler: Uzun süreli işsizlik, bireylerde stres, depresyon ve özgüven kaybına neden olabilir.

Toplumsal Sorunlar: İşsizlik oranlarının yüksek olduğu bölgelerde suç oranları artabilir, sosyal huzursuzluklar meydana gelebilir.

Ekonomik Etkiler: İşsizliğin yüksek olduğu bir ekonomide, tüketim harcamaları azalır ve ekonomik büyüme yavaşlar.

İşsizlikle Mücadele Yöntemleri

İşsizlikle mücadele, kapsamlı ve çok boyutlu politikalar gerektirir.

Eğitim ve Mesleki Eğitim Programları: Bireylerin işgücü piyasasının ihtiyaçlarına uygun beceriler kazanmasını sağlamak, işsizliği azaltmada etkili olabilir.

Ekonomik Teşvikler: Hükümetler, iş yaratmayı teşvik etmek için vergi indirimleri, sübvansiyonlar ve diğer ekonomik teşvikler sunabilir.

İşsizlik Sigortası ve Destek Programları: İşsiz bireylerin gelir kaybını telafi etmek ve yeniden iş bulmalarına yardımcı olmak için işsizlik sigortası ve aktif işgücü piyasası politikaları uygulanabilir.

Girişimcilik Destekleri: Yeni iş kurmak isteyen bireylere sağlanan destekler, işsizlik oranlarını azaltmada etkili olabilir.

DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı Mayıs 2024’te 10 milyon 31 bin kişi olarak gerçekleşmiştir. TÜİK’e göre pandemi öncesinde, 2019 Mayıs’ta yüzde 13,7 olan dar tanımlı işsizlik Mayıs 2024’te yüzde 8,4 olarak gerçekleşmiştir. Ancak aynı dönemde geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 18,5’ten yüzde 25,2’ye yükselmiştir. Son 1 yılda geniş tanımlı işsiz sayısı 1 milyon 484 bin artarak 8,5 milyondan 10 milyona yükselmiştir. Covid-19 salgını sonrası geniş tanımlı işsizlik oranı 6,7 puan, geniş tanımlı işsiz sayısı ise 3 milyon 700 bin kişi artmıştır.

Aşağıdaki tabloda TÜİK tarafından açıklanan işsizlik istatistikleri bulunmaktadır.

Kaynak: TÜİK Kurumsal (tuik.gov.tr)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir