Giriş
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ’ler), esnek yapıları ve ülkenin geneline yayılmış olmaları nedeniyle bölgesel kalkınmaya ve sosyo-ekonomik dengesizliklerin giderilmesine önemli katkılar sağlayan, istihdam yaratan ve ekonomik faaliyetleri canlandıran temel dinamiklerdir. Ekonomik büyümeyi sağlama, istihdam yaratma, katma değer üretme gibi unsurlar açısından KOBİ’lerin ayrıntılı incelenmesi ve üzerlerinde çalışılması büyük önem taşımaktadır. KOBİ’lerin başarısı ya da başarısızlığında sahiplerinin veya yöneticilerinin alacağı stratejik finansal kararlar ve uygulamalar temel rol oynamaktadır. Bu bağlamda, işletmelerin finansal amaçları ile uygulamalarının tutarlı olması gerekmektedir.
Finansal yönetim, bir işletmede ekonomik değerlerin yönetilmesi ve hissedarların refah seviyelerinin arttırılmasına ilişkin analiz, planlama ve finansal karar alma süreçlerini kapsar. Finansal yönetimin temel hedeflerinden biri, fonların en etkin şekilde, en verimli yatırımlarda kullanımına yönelik uygulamaları içermesidir. İşletmelerin en az maliyetle fon temin etmesi ve elde edilen fonları etkin ve verimli bir şekilde yönetmesi hayati derecede önemlidir. Bu fonların maliyeti ise sermaye maliyeti kavramı ile ifade edilir. Sermaye maliyeti, firmanın kaynak maliyeti anlamında kullanılır ve firmanın sahip olduğu kaynakların maliyetidir. Bir işletmenin kaynakları temelde öz kaynaklar ve yabancı kaynaklar olmak üzere ikiye ayrılır.
Bu blog yazısında, sermaye maliyeti kavramı, finansal yönetimin KOBİ’ler açısından önemi, KOBİ’lerin finansal yönetim tekniklerini kullanma düzeyleri, karşılaştıkları temel finansal sorunlar ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri ele alınacaktır.
Sermaye Maliyeti Kavramı ve Bileşenleri
Sermaye maliyeti, firmanın kaynak maliyeti olarak tanımlanır. Bu, işletmenin öz kaynakları ve yabancı kaynakları gibi sahip olduğu kaynakların maliyetini ifade eder. Öz kaynaklar, işletme ortaklarının hisse senedi satın alarak yatırdıkları tutarlar (ödenmiş sermaye) ile dağıtılmamış kârlardan (kâr yedekleri) oluşur. Yabancı kaynaklar (borç), ise işletmenin ihraç ettiği tahvillerden veya banka kredilerinden elde edilen kaynaklardan oluşur. Ekonomi ve finansta kullanılan bütün varlıkların edinim ve elde tutulmasında bir maliyet, yani sermaye maliyeti söz konusudur. Finans bilimindeki sermaye kavramı, ekonomi bilimindeki fiziksel sermayeden farklıdır; finansal sermaye fiziksel sermaye üzerindeki mülkiyeti ifade eder.
- Öz Sermaye Maliyeti (Cost of Equity): Öz sermaye maliyeti, gerçek anlamda bir maliyet değil, alternatif maliyettir. Hissedarlar, işletmeye hisse senedi satın alarak veya net kârı temettü olarak almayıp işletmede bırakarak kaynak sağlarlar. Hissedarların bu yatırımları yapmalarındaki temel etken, bekledikleri getiri oranıdır. Bu beklenen getiri oranı, işletme açısından öz sermayenin maliyetini oluşturur. Bir firma borçlandığı zaman, varlıkları üzerinde öncelikli olarak borçluların hakkı bulunduğu için hissedarlar açısından daha riskli bir duruma gelir. Firmanın iflası veya tasfiyesi durumunda varlıklar satılır, önce borçlar ödenir ve kalan nakit hissedarlara dağıtılır. Bu riskin artması nedeniyle, borçlu bir firmanın öz sermaye maliyeti borçsuz bir firmaya göre daha yüksektir. Öz sermaye maliyeti, teorik modellerle hesaplanabilmektedir. Örneğin, CAPM (Sermaye Varlıklarını Fiyatlandırma Modeli) gibi modeller kullanılabilir.
- Borcun Maliyeti (Cost of Debt): Borcun maliyeti, işletmenin kullandığı yabancı kaynakların (krediler, tahviller vb.) faiz ödemeleri ve diğer giderler şeklinde katlandığı maliyettir.
- Ağırlıklı Ortalama Sermaye Maliyeti (AOSM- Weighted Average Cost of Capital): AOSM, firmanın sahip olduğu kaynak kompozisyonunun cari değerlerini kullanarak hesaplanan bir ifadedir. İşletmenin öz kaynak ve yabancı kaynak kullanım oranlarını ve her bir kaynağın maliyetini dikkate alarak genel sermaye maliyetini gösterir.
KOBİ’ler ve Finansal Yönetim Tekniklerinin Kullanım Düzeyi
KOBİ’ler için finansal yönetim, fonların en etkin ve verimli bir şekilde yönetilmesi açısından hayati derecede önemlidir. Finansal yönetim teknikleri, işletmelerin ekonomik değerlerini yönetmelerine yardımcı olur. Bu teknikler arasında finansal planlama, çalışma sermayesi yönetimi ve sermaye bütçelemesi gibi konular yer alır.
Afyonkarahisar Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılan bir araştırma, KOBİ’lerin finansal yönetim tekniklerini kullanma düzeylerini incelemiştir. Bu araştırmanın bulgularına göre:
- Ankete katılan KOBİ’lerin finansal yönetim tekniklerini genel olarak “düşük düzeyde” kullandıkları tespit edilmiştir.
- Ancak, “nakit bütçesi hazırlamak” (%65,1 yüksek düzey) ve “işletme bütçesi hazırlamak” (%63,2 yüksek düzey) gibi bazı tekniklerin daha yüksek düzeyde kullanıldığı görülmüştür. Diğer tekniklerin ise daha çok düşük seviyelerde kullanıldığı belirtilmiştir.
- Uzman finans yöneticisi istihdamının artması ile bu oranların yükseleceği düşünülmektedir. Araştırmaya katılan firmaların tamamına yakınının (%87) üniversite mezunu finans personeli istihdam etmesi, finans yönetiminin mesleki bilgi ve deneyim gerektirmesinin doğal bir sonucudur. Ancak uzman finans yöneticisi istihdam edilmemesinin en önemli nedeni olarak maliyetinin yüksekliği görülmüştür.
- Çalışma ayrıca, yöneticilerin işletmedeki pozisyonlarının finansal yönetim tekniklerini kullanma düzeyi üzerinde anlamlı bir farklılık yarattığını göstermiştir; alt kademe yöneticilere göre orta ve üst kademe yöneticiler teknikleri daha fazla kullanırken, işletme sahibi/ortağında kullanım düzeyi azalmaktadır. Buna karşın, yöneticilerin cinsiyet, yaş ve eğitim durumlarının finansal yönetim tekniklerini kullanma düzeyi üzerinde anlamlı bir farklılık yaratmadığı bulunmuştur.
Finansal planlama, işletmelerin gelecekteki finansal gereksinimlerini tahmin etmek için önemlidir ve bu nedenle muhtelif tahmin yöntemlerinden yararlanılmalıdır. Çalışma sermayesi yönetimi de finansal yönetimin ana işlevlerindendir. Dönen varlıklara (nakit, alacaklar, stoklar) ayrılacak fonların miktarı ve bu varlıkların finansmanı, çalışma sermayesi yönetimini oluşturur. Çalışma sermayesi ihtiyacını etkileyen işletme dışı faktörler arasında makro ekonomik süreç, finans kurumlarının gelişmişlik düzeyi, teknolojik gelişmeler, ithalat koşulları, tüketici tercihleri, kur politikaları, vergi ve sosyal güvenlik uygulamaları, yatırım teşvik tedbirleri sayılabilir. Araştırmada, KOBİ’lerin alacak takibi konusunda önemli ölçüde sıkıntı yaşadıkları görülmüştür.
Sermaye bütçelemesi (yatırım bütçelemesi), bir yıldan uzun süreli nakit akışı sağlayacak varlıklara yapılacak harcamalara ilişkin kararları içerir. Bu kararlar stratejiktir çünkü maddi duran varlıklar aktif toplamında önemli bir yer tutar, fonları uzun süre bağlar ve esneklik kaybına yol açabilir.
KOBİ’lerin Karşılaştığı Finansal Sorunlar
KOBİ’lerin karşılaştığı sorunların temelinde doğrudan veya dolaylı olarak finansal sorunlar yatmaktadır. Finansal yönetimle ilgili sorunlar, diğer sorunlarla olan bağı nedeniyle KOBİ’ler için en önemli ve birincil sorunlardır. Akademik yazında KOBİ’lerin finansman sağlama sorunlarına kıyasla, finans yönetimi uygulamaları konusunda daha az araştırma yapıldığı görülmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren KOBİ’lerin, gelişmiş ülkelere kıyasla dış kaynak sağlamada daha büyük sorunlar yaşadığı araştırmalarla ortaya konulmaktadır.
Afyonkarahisar OSB örneğindeki araştırma, KOBİ’lerin karşılaştığı finansal sorunları da tespit etmiştir. En çok karşılaşılan finansal sorunlar sırasıyla şunlardır:
- Maliyetlerdeki Artışlar: Ankete katılan KOBİ’lerin en çok (%82,1 yüksek düzeyde) karşılaştığı sorun maliyetlerdeki artışlardır.
- Kredi Faiz Oranlarının Yüksekliği: İkinci en önemli sorun (%66,9 yüksek düzeyde) kredi faiz oranlarının yüksekliğidir.
- Tahsilatlardaki Gecikmeler: Bu sorunla da önemli oranda karşılaşılmaktadır.
- Satışların Yetersizliği: Maliyet artışları ve tahsilat gecikmeleri, satışların yetersizliğine (%44,3 orta düzeyde) neden olmaktadır.
- Alternatif Finans Kaynakları Hakkında Bilgi ve Tecrübe Eksikliği: Ankete katılan işletmelerin bu konuda bilgi ve tecrübe eksikliklerinin olduğu görülmüştür. Bu durum, en uygun finansal kaynaktan yararlanma imkânını azaltmaktadır.
- Finansmana Erişim Zorlukları: Kaynaklarda KOBİ’lerin dışsal finansman kaynakları bulmada zorluklar yaşadığı, kredi kullanırken teminat gösterme güçlüğü çektiği tartışılmaktadır. Türkiye’deki KOBİ’lerin büyük bir kısmı borsada hisse senetleri alınıp satılmadığı için fon temin etmekte zorlanmakta ve bu durum fon maliyetini artırmaktadır. Kredibilite sorunları ve makroekonomik sıkıntılar da kaynak kullanımını kısıtlamaktadır.
- Öz Kaynak Yetersizliği: KOBİ’lerin karşılaştığı önemli sorunlardan biridir. Araştırmada ise katılımcı KOBİ’lerin yeterli öz kaynaklara sahip olduğu yönünde bir bulgu belirtilmiştir. Ancak bu, örneklemdeki belirli işletmelerin durumu olabilir.
- Çalışma Sermayesi İhtiyacı: Araştırmada, örneklem KOBİ’leri için çalışma sermayesi ihtiyacının ağırlıklı olarak düşük düzeyde olduğu belirtilmiştir. Ancak genel literatürde çalışma sermayesi yönetiminin önemi vurgulanmaktadır.
- Bürokratik ve Yasal Sorunlar: Kamu kurumları arasındaki iletişimsizlik, koordinasyon eksikliği, benzer uygulamaların tekrarlanması zaman kaybına yol açmaktadır. İş Kanunu, Çek Kanunu, vergiler gibi yasal düzenlemelerden kaynaklanan sorunlar da yaşanmaktadır.
- Düşük Teknoloji ve Kalite: Finansman yetersizlikleri KOBİ’lerin gelişmiş teknolojilere sahip olmasını engellemekte, eski teknoloji ile emek yoğun çalışmak zorunda kalmalarına yol açmaktadır. Bu durum ürün kalitesini ve rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Ar-Ge ve teknolojik yapıya ilişkin sorunların temelinde de finansal kaynak temin edememe yatar.
- Profesyonel Yönetici Eksikliği: KOBİ’lerde genellikle işletme sahibi/yöneticisi aynı kişidir, yetki devrine pek rastlanmaz. Profesyonel yönetici istihdamından kaçınılması, yanlış kararlara ve esneklik kaybına neden olabilir. İşletme ölçeği büyüdükçe profesyonel yönetici istihdamı ve eğitim düzeyi artmaktadır.
Finansman Kaynakları ve Destekler
İşletmelerin finansman kaynakları vadelerine göre kısa, orta ve uzun vadeli olarak tasnif edilebilir.
- Kısa Vadeli Kaynaklar: En fazla bir yıl sonra geri ödenmesi gereken borçlardır. Para piyasasından temin edilebilirler. Örnekleri arasında satıcı kredileri (ticari krediler- sağlanması kolay, formalitesi az, kredibilitesi düşük firmalarca sıkça kullanılır), banka kredileri, finansman bonoları (para piyasaları gelişmiş ülkelerde yaygın, itibarlı ve kredi değerliliği yüksek firmalar tercih eder, alıcıları sınırlı, kesin ödenmesi zorunlu), ve factoring (vadeli alacakların bir factor firmasına devri karşılığında finansman sağlama, risk azaltma, rekabet gücünü artırma gibi faydaları var) bulunur.
- Orta ve Uzun Vadeli Kaynaklar: Genellikle işletmenin sabit varlıklarının finansmanında kullanılır. Örnekleri arasında orta ve uzun vadeli banka kredileri, leasing (kiralama- yüksek maliyetli varlıkları kullanma imkânı, teknolojik gelişmelere uyum sağlama, vergi avantajları olabilir), tahvillerin ihracı, öz kaynak finansmanı (sermaye artışı, dağıtılmayan karlar- otofinansman), ve girişim sermayesi (yüksek büyüme potansiyeline sahip işletmelere sermaye koyarak destek olur, iş planı gerektirir, stratejik ortaklık yaratır) bulunur.
Afyonkarahisar araştırması, KOBİ’lerin yatırımlarını finanse etmede banka kredileri, sermaye artışı ve önceki yıl karlarından dağıtılmayan karlar gibi kaynakları kullandığını gösteren anket soruları içermektedir.
Devletin KOBİ’lere yönelik çeşitli teşvik ve destekleri bulunmaktadır (KOSGEB, Eximbank, Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Vergisel Teşvikler vb.). Ancak Afyonkarahisar OSB’deki KOBİ’lerin bu teşviklerden yararlanma düzeyi genel olarak düşüktür. Sadece vergisel teşviklerden %31,1 oranında “yüksek düzeyde”, KOSGEB teşviklerinden ise %42,5 oranında “orta düzeyde” yararlanıldığı tespit edilmiştir. Diğer teşviklerden “düşük düzeyde”, hatta bazı AB projeleri ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı teşviklerinden “yok denecek kadar az düzeyde” yararlanıldığı anlaşılmıştır. KOSGEB’in yapısı, programlarının tasarlanması, uygulanması ve izlenmesindeki eksiklikler kaynaklarda tartışılmıştır. Teşviklerin etkin ve verimli kullanımında sorunlar olduğu belirtilmiştir.
Sorunlara Yönelik Çözüm Önerileri
Kaynaklar, KOBİ’lerin finansal sorunlarını aşmaları ve rekabet güçlerini artırmaları için çeşitli öneriler sunmaktadır:
- Finansal Yönetim Tekniklerinin Yaygınlaştırılması: Uzman finans yöneticisi istihdamının artması ve KOBİ’lere finansal yönetim teknikleri konusunda teknik destek ve danışmanlık hizmetlerinin sunulması, bu tekniklerin kullanım düzeyini artırabilir. İşletme sahipleri/ortakları için finansal yönetim konusunda bilinçlendirme ve eğitim çalışmaları faydalı olabilir.
- Finansmana Erişim ve Maliyetin Azaltılması: Kredi faiz oranlarının yüksekliği en önemli sorun olduğundan, kamu kurumları tarafından ekonomi politikaları ile maliyet artışlarının ve faiz oranlarının düşürülmesi büyük önem taşımaktadır. Kredi süreçlerindeki bürokratik engellerin ve yasal düzenlemelerin azaltılması, e-devlet gibi uygulamaların etkinleştirilmesi kredi dağıtımında kolaylık sağlayabilir.
- Alternatif Finans Kaynakları Bilincinin Artırılması: KOBİ’lerin alternatif finansman kaynakları hakkında bilgi ve tecrübe eksikliği bulunmaktadır. Başta finans kuruluşları olmak üzere meslek birlikleri ve kamu birimleri tarafından alternatif finans kaynaklarının tanıtımı ve yaygınlaştırılması KOBİ’lerin en uygun kaynaktan yararlanma imkânını artıracaktır. Risk sermayesi gibi fonlar yüksek büyüme potansiyeli olan firmalar için stratejik ortaklıklar sunabilir.
- Teşviklerin Etkinleştirilmesi: Mevcut teşvik ve desteklerden yararlanma düzeyi düşüktür. Teşviklerin daha bilinir hale getirilmesi, başvuru süreçlerinin kolaylaştırılması ve KOSGEB gibi kurumların yapısal sorunlarının giderilerek desteklerin etkinliğinin artırılması gerekmektedir. Yatırımların teşvik edilmesi, bürokratik engellerin kaldırılması, altyapı ve teknolojik desteklerin sunulması devlet politikalarıyla doğrudan ilişkilidir.
- Nitelikli İşgücü ve Yönetim Yapısı: Profesyonel yönetici istihdamının önündeki maliyet engellerinin aşılmasına yönelik destekler sağlanması ve mevcut çalışanların eğitim düzeylerinin artırılması önemlidir. KOBİ’lerde Ar-Ge, tasarım, pazarlama, uluslararası ticaret gibi konularda nitelikli eleman istihdamı teşvik edilmelidir. Danışmanlık altyapısının güçlendirilmesi de önemlidir.
- Piyasa Koşulları ve Stratejiler: Artan maliyetler ve düşen alım gücü gibi olumsuz piyasa şartları KOBİ’leri etkilemektedir. KOBİ’ler sağlamcı stratejiler benimseseler de, teknoloji ve kalite eksikliklerini gidermeli, marka ve patent konularına önem vermelidir. Büyük işletmelerle rekabet etmek yerine onların üretmediklerini yaparak pazarda tutunma stratejisi geçici olabilir.
Afyonkarahisar araştırması, KOBİ’lerin finansal yönetim tekniklerini kullanma düzeyleri ile karşılaştıkları finansal sorunlar arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermiştir. Finansal yönetim tekniklerinin daha sık kullanılması durumunda karşılaşılan finansal sorunlarda anlamlı bir azalma olacağı düşünülmektedir. Ancak tüm bu önerilerin ve iyileştirmelerin optimal bir fayda sağlayabilmesi için güçlü ve istikrarlı bir ekonomiye ihtiyaç duyulmaktadır.
Sonuç
KOBİ’ler, Türkiye ekonomisinin omurgasını oluşturan, istihdam ve katma değer yaratan kritik aktörlerdir. Ancak, sağlanan kaynaklar ve özellikle Afyonkarahisar OSB örneği üzerinden yapılan çalışma, bu işletmelerin finansal yönetim ve finansman süreçlerinde ciddi zorluklarla karşılaştığını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Sermaye maliyetinin yüksekliği, finansmana erişimdeki zorluklar ve etkin finansal yönetim tekniklerinin düşük düzeyde kullanılması KOBİ’lerin temel finansal sorunları arasında yer almaktadır.
Finansal yönetim tekniklerinin (finansal planlama, çalışma sermayesi yönetimi, sermaye bütçelemesi gibi) KOBİ’ler tarafından daha etkin kullanımı, maliyet artışları ve tahsilat gecikmeleri gibi temel finansal sorunlarla başa çıkmada önemli bir rol oynayabilir. Ancak, KOBİ’lerin bu teknikleri kullanma düzeyleri genel olarak düşüktür ve uzman finans yöneticisi istihdam etme eğilimleri maliyet gibi faktörler nedeniyle sınırlıdır.
Devletin KOSGEB gibi kurumlar aracılığıyla sağladığı teşvik ve destekler önemli olmakla birlikte, bu desteklerden yararlanma oranları düşüktür ve programların etkinliği konusunda iyileştirilmesi gereken alanlar bulunmaktadır. Ayrıca, KOBİ sahiplerinin ve yöneticilerinin alternatif finansman kaynakları hakkında bilgi ve tecrübe eksikliği, en uygun finansal çözümlere ulaşmalarını engellemektedir.
KOBİ’lerin finansal sağlığını güçlendirmek için atılması gereken adımlar çok yönlüdür:
- Finansal okuryazarlığın ve yönetim teknikleri kullanımının artırılması.
- Profesyonel finansal danışmanlık ve teknik destek mekanizmalarının geliştirilmesi.
- Finansmana erişimi kolaylaştırıcı ve maliyetleri düşürücü politikaların uygulanması.
- Alternatif finansman kaynaklarının tanıtılması ve KOBİ’lerin bu kaynaklara erişiminin teşvik edilmesi.
- Devlet destek ve teşvik programlarının etkinliğinin, bilinirliğinin ve erişilebilirliğinin artırılması.
Bu stratejik müdahaleler, KOBİ’lerin sermaye maliyetlerini düşürmelerine, finansal yönetimlerini iyileştirmelerine ve karşılaştıkları sorunların üstesinden gelerek ekonomik büyüme ve istihdama katkılarını sürdürmelerine olanak tanıyacaktır. Nihayetinde, KOBİ’lerin finansal dayanıklılığı, ülkenin genel ekonomik istikrarı ve refahı için temel bir öneme sahiptir.