Site icon Finans ve Bankacılık

TAHTACILAR: ALEVİ-TÜRKMEN KİMLİĞİ, TARİHİ VE KÜLTÜREL MİRASI

tahtacı

Giriş

Anadolu coğrafyası, yüzyıllardır farklı etnik, kültürel ve dinsel topluluklara ev sahipliği yapmış zengin bir mozaiğe sahiptir. Bu topluluklardan biri olan Tahtacılar, kendilerini Alevi-Türkmen olarak tanımlayan, özgün inançları, yaşam biçimleri ve ormanla iç içe geçmiş mesleki kimlikleriyle dikkat çeken etno-dinsel bir gruptur. Geniş bir alana yayılmış olsalar da Batı Anadolu ve Akdeniz kıyı şeridi ile Toroslar, Kazdağları gibi ormanlık ve dağlık bölgeler ana yaşam sahalarını oluşturmuştur. Bu topluluk, özellikle Osmanlı İmparatorluğu’ndan ulus-devlete geçiş sürecinde, İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC) gibi dönemin siyasi aktörlerinin Türkleştirme politikaları ile yakından ilişkilendirilmiştir.

Bu blog yazısı, Tahtacı Alevilerinin kimlik oluşumu, köken tartışmaları, sosyo-ekonomik yaşam pratikleri, zengin inanç sistemleri ve kültürel ritüelleri üzerine yapılan farklı akademik çalışmaları ve tarihsel raporları bir araya getirmeyi amaçlamaktadır. Aynı zamanda, İTC’nin 1918 tarihli Tahtacı Alevileri Raporu çerçevesinde, ulus-devlet inşasının Tahtacılar üzerindeki yansımaları ve bu topluluğun “Türkifikasyon” süreçlerine nasıl dahil edilmeye çalışıldığı da irdelenecektir. Tahtacıların doğayla, inançla ve gelenekleriyle şekillenen benzersiz varoluşu, Anadolu’nun kültürel belleğinde derin izler bırakmış ve günümüzde de canlılığını koruyan önemli bir miras olarak öne çıkmaktadır. Bu bağlamda, Tahtacı kimliğinin karmaşıklığı, tarihsel süreç içindeki değişim ve süreklilikleri, mevcut zorlukları ve kültürel zenginlikleri kapsamlı bir şekilde ele alınacaktır.

Tahtacı Kimliği ve Köken Tartışmaları

Tahtacılar, isimlerini geçmişte yoğun olarak uğraştıkları ağaç kesme ve kereste tedariki mesleğinden alırlar. Ancak bu isim, zamanla etnik ve dinsel bir kimliğe dönüşerek, kendine özgü inanç sistemine sahip bir topluluğu ifade etmeye başlamıştır. Kendilerini genellikle Alevi-Türkmen olarak tanımlayan Tahtacılar, uzun yıllar izole ve kapalı bir toplum yapısı içinde yaşamışlardır.

Tahtacıların kökenleri üzerine yapılan tartışmalar, 19. yüzyıl sonlarında Avrupalı oryantalistlerin çalışmalarıyla başlamış, 20. yüzyılda Türk araştırmacıları tarafından devam ettirilmiştir. Bu tartışmalar genellikle “özcü yaklaşımlar” olarak nitelendirilmiş ve köken arayışı ile soy tartışmalarına indirgenmiştir.

Yaşam Alanları ve Ekonomik Yapı

Tahtacılar, tarihsel olarak ormanlık bölgelerde yaşamış ve geçimlerini ağaç kesimi, kereste üretimi ve marangozluk gibi orman ürünleriyle sağlamışlardır. Bu meslek, onların kimliklerinin ayrılmaz bir parçası olmuş ve isimlerinin kökenini oluşturmuştur.

Alevi İnancı ve Ocak Yapısı

Tahtacılar, kendilerini Alevi Türkmenler olarak tanımlar ve inançları, İslam çatısı altında özel bir yaşam biçimi, felsefe ve pratikler bütünüdür. Hz. Ali’ye aşırı bir sevgi duyarlar ve On İki İmam Şiîleri gibi hareket ederler. Tahtacılar, genellikle Ca’ferî mezhebine bağlı olduklarını kabul eder ve Bektaşîlerden ayrı bir topluluk olarak görülürler. Hatta bazı kaynaklara göre, Baha Said, Tahtacıların Bektaşiliği kadim bir pratik olarak görmediği için ona bağlı olmadıklarını belirtir.

Gelenekler ve Ritüeller

Tahtacı kültürü, canlı renkleri, sembollerle dolu giysileri, semahları, kanlı-kansız kurbanları ve hayatın geçiş dönemlerine ilişkin ritüelleriyle ilgi çekici bir özgünlük barındırır. Geçmişten günümüze taşıdıkları geleneklerine bakıldığında, doğumdan ölüme kadar hayatı bir tören havasında yaşadıkları görülmektedir.

Ulus-Devlet İnşası ve Tahtacılar

İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC), imparatorluktan ulus-devlete dönüşüm sürecinde, özellikle Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı dönemlerinde, Anadolu’yu “Türklüğün son kalesi” olarak görmüş ve hızlı bir etnik, kültürel ve dinsel homojenizasyon politikası izlemiştir. Bu dönemde birçok Anadolu topluluğu rapor edilmiş ve toplumsal mühendislik uygulamalarına tabi tutulmuştur. Tahtacılar da bu çerçevede potansiyel tehlike arz edebilecek bir unsur olarak rapor edilmiş, ancak “çözüm önerileriyle” bu durumun düzeltilebileceği düşünülmüştür.

Sonuç

Tahtacı Alevileri, Anadolu’nun derinliklerinde kök salmış, kendine özgü etnik, dini ve kültürel kimliğiyle öne çıkan, “orman sanatkârı” olarak bilinen kadim bir topluluktur. Bu çalışma, Tahtacıların Türkmen kökenleri, Alevi inanç sistemleri, doğayla iç içe geçmiş yaşam pratikleri ve ulus-devlet inşası süreçlerindeki deneyimleri üzerine kapsamlı bir bakış sunmuştur.

Tahtacıların kendilerini Alevi-Türkmen olarak tanımlamaları, köken tartışmalarında özellikle İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC) döneminde vurgulanan Türklük geçmişi arayışıyla kesişmiştir. Niyazi Bey’in 1918 tarihli raporu, Tahtacıların Türkçe konuşmalarına rağmen Türklük bilincini mezhep (Sünnilik) ile eşdeğer görmeleri, İran ve gayrimüslim topluluklarla ilişkileri gibi unsurları potansiyel bir tehdit olarak algılamış ve “toplum mühendisliği” yaklaşımları önermiştir. Bu öneriler arasında Sünnileştirme, Dedelerin etkisinin azaltılması ve modern eğitimin araçsallaştırılması gibi politikalar yer almıştır. İTC’nin bu yaklaşımı, Tahtacıların yarı-göçebe yaşam tarzı ve kapalı toplum yapılarını ideal ulus-devlet düzeni içinde dönüştürme arzusunu yansıtmaktadır.

Ancak Tahtacılar, bu tarihsel baskılara rağmen kültürel miraslarını ve inanç sistemlerini büyük ölçüde korumayı başarmışlardır. Cem törenleri ve semahlar, onların sosyal birliğini, adalet anlayışını ve ruhsal derinliğini ifade eden merkezi ritüeller olmaya devam etmiştir. Doğa kültü (dağ, ağaç, taş gibi kutsal unsurlar) ve ölüm ritüellerinde (Hakka yürümek inancı, sade mezarlar, keşkek, surfa gelenekleri) gözlemlenen Eski Türk dini izleri, Tahtacı kültürünün senkretik ve zengin yapısını ortaya koymaktadır. Sarıkız ve Çiçek Baba gibi dağ ziyaretleri, kuşaklar arası kültürel aktarımın ve toplumsal dayanışmanın en güçlü yaşandığı alanlardır.

Günümüzde Tahtacılar, orman işletmelerindeki iş güvencesizliği ve kent yaşamında karşılaştıkları “ötekileştirilme” gibi çeşitli sorunlarla mücadele etmektedirler. Ayrıca, inançlarının ve erkanlarının devlet kontrolü altına alınma girişimlerine karşı da direnmektedirler. Bu zorluklara rağmen, dernekler aracılığıyla kültürel etkinlikler düzenleyerek kimliklerini yaşatma ve gelecek nesillere aktarma çabalarını sürdürmektedirler. Tahtacılar, Anadolu’nun çok kültürlü yapısının önemli bir bileşeni olarak, zengin inanç ve gelenekleriyle toplumsal bellekteki yerlerini korumakta, Türk dili birliğine katkı sunan ve kendine özgü kimliğiyle saygıdeğer bir topluluk olarak varoluşlarını devam ettirmektedirler. Onların hikayesi hem direnişin hem de kültürel sürekliliğin yaşayan bir örneğidir.

Kaynakça

Kitaplar ve Kitap Bölümleri:

Gökçen, Amed, Çayır, Bade N. ve Altop, Zeynep. (2020). Kaz Dağları’ndan Toroslara: Tahtacı Türkmen Alevileri. İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.

Sümer, Faruk. (2010). Tahtacılar. TDV İslâm Ansiklopedisi, Cilt 39, ss. 436-437. TDV İslâm Araştırmaları Merkezi.

Makaleler:

Çiftçi, Erdal. (2020). Ulus-Devlet İnşasının Tahtacılara Yansımaları: İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Tahtacı Alevileri Raporu. e-Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi, Cilt 12, Sayı 3 (28), ss. 465-489.

Demirbağ, İlknur. (2019). Tahtacı Semahlarının Hareket Olarak İncelenmesi. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, (Dergipark üzerinden DOI bilgisi ile tahmin edilen yayın yılı).

Şahin, Aslı Çandarlı. (2022). Kazdağları’ndan Sandras’a Tahtacı Türkmen Kültüründe Eski Türk Dininin İzleri. Folklor Akademi Dergisi, Cilt 5, Sayı 2, ss. 215-230.

Uluocak, Şeref. (2014). Kazdağı Tahtacı Türkmen Kozmolojisinde “Hakka Yürümek”. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi, Sayı 71, ss. 55-82.

Çevrimiçi Kaynaklar (Web Siteleri ve Videolar):

Kültür Portalı. Cem Töreni. (Erişim tarihi bilgisi kaynakta belirtilmemiştir).

+90. Tahtacılar: Toroslar’ın Alevileri | “Orman sanatkarı bir toplum”. (YouTube videosu, yayın tarihi kaynakta belirtilmemiştir).

Tahtacılar Derneği. tahtacilar.org. (Web sitesi, güncel içerikler barındırır).

Wikipedia. Tahtacı. (Çevrimiçi ansiklopedi maddesi, belirli bir sürüm tarihi kaynakta belirtilmemiştir).

Exit mobile version