nöromorfik bilgisayarlar

BEYİN GİBİ ÇALIŞAN BİLGİSAYARLAR: NÖROMORFİK HESAPLAMANIN GELECEĞİ

Giriş

Günümüzde teknolojinin her alanında vazgeçilmez bir yere sahip olan bilgisayarlar, karmaşık işlemleri inanılmaz bir hızla gerçekleştirebilme yetenekleriyle hayatımızı kolaylaştırmaktadır. Ancak, kullandığımız geleneksel bilgisayarların, özellikle insan beyninin karar verme yeteneğini tam anlamıyla taklit etme ve enerji verimliliği konusunda belirli sınırları bulunmaktadır. Von Neumann mimarisi olarak adlandırılan bu geleneksel yapı, veri ve komutları tek bir hafıza biriminde bulundurmakta ve işlemci ile bellek arasındaki veri transferi bir darboğaz oluşturabilmektedir.

İşlemci hızlarının bellek hızlarına göre daha hızlı artması bu sorunu giderek büyütmektedir. Bu durum, özellikle yapay zekâ uygulamalarının artan bilgi işlem talepleri ve enerji tüketimi sorunları düşünüldüğünde, yeni nesil bilgisayar mimarilerine olan ihtiyacı açıkça ortaya koymaktadır. İşte bu noktada, doğanın en gelişmiş bilgi işlem sistemi olan insan beyninden ilham alan nöromorfik hesaplama teknolojisi umut vadeden bir alternatif olarak karşımıza çıkmaktadır.

Nöromorfik Hesaplama Nedir?

Nöromorfik hesaplama, bilgisayarların insan beynine benzer bir şekilde bilgi işleyebilmesini amaçlayan devrim niteliğinde bir teknolojidir. Beynimizdeki sinir hücreleri, yani nöronlar, elektrik sinyalleri aracılığıyla birbirleriyle iletişim kurarak bilgiyi işlerler. Nöromorfik hesaplamada ise bu prensibi taklit eden nöromorfik çipler kullanılmaktadır. Bu çipler, sinir hücrelerini ve aralarındaki bağlantıları (sinapsları) taklit eden bir yapıya sahiptir. Temel amaç, bilgisayarların çok daha hızlı ve daha az enerji tüketerek işlem yapmasını sağlamaktır. Geleneksel bir bilgisayarın karmaşık bir görevi yerine getirmek için harcadığı yüksek enerji miktarına karşılık, nöromorfik çipler aynı işlemi çok daha az enerjiyle gerçekleştirebilirler.

Bu durum, çevre dostu ve daha verimli çalışan bilgisayarların önünü açmaktadır. İnsan beyninin gerçek zamanlı veri işleme ve karar verme yeteneğine karşılık, mikroçipler bu yeteneklerin elektronik dünyadaki fiziksel bir temsilidir. Nöromorfik hesaplama, bilgisayar bilimi, elektrik mühendisliği ve bilişsel nörobilimin kesişim noktasında yer alan disiplinlerarası bir alan olarak değerlendirilmektedir. Bu alandaki araştırmalar, çok daha güçlü ve enerji tasarruflu işlemcilerin geliştirilmesini hedeflemektedir.

Nöromorfik Hesaplamanın Temel Kavramları ve Teknolojileri

Nöromorfik hesaplamanın temelini, insan beyninin çalışma prensiplerini taklit eden özel donanımlar oluşturur. Bu bağlamda öne çıkan bazı anahtar kavramlar ve teknolojiler şunlardır:

  • Nöromorfik Çipler: Bu çipler, yapay nöronlar ve sinapslar kullanarak bilgiyi paralel ve dağıtılmış bir şekilde işlerler. Bu sayede verimli ve düşük güçlü hesaplamalar mümkün hale gelir. Özellikle gerçek zamanlı veri işleme, uyarlanabilir öğrenme ve örüntü tanıma gerektiren görevlerde üstün performans sergilerler. Bu alanda dikkat çeken örneklerden biri Intel’in geliştirdiği Loihi ve IBM’in geliştirdiği NorthPole çipleridir. Intel Loihi çipi, asenkron bir dikenli sinir ağı (SNN) kullanarak yüksek verimlilikte öğrenme ve çıkarım yapabilen bir nöromorfik araştırma test çipidir. Biyolojik sinir ağlarının işleyişini daha yakından modelleyen bir yapay sinir ağı türü olan SNN’ler, Loihi çipinde 128 nöromorfik çekirdek ve SNN eğitimi için benzersiz bir programlanabilir mikro kod öğrenme motoru ile desteklenmektedir. Bu sayede daha karmaşık yapay zekâ görevlerini yerine getirebilmekte ve özellikle robotik, sağlık ve akıllı şehir uygulamaları için tasarlanmaktadır. IBM’in NorthPole mimarisi ise, bilgi işlem ile belleği tek bir çip üzerinde iç içe geçirerek daha az enerji tüketimi ve verimli veri işlemeyi hedeflemektedir.
  • Dikenli Sinir Ağları (Spiking Neural Networks – SNNs): SNN’ler, nöromorfik sistemlerin biyolojik beynin doğal sinir ağlarını taklit etmesi için oluşturulmuş bir modeldir. SNN’deki her nöron, diğerlerine bağımsız olarak sinyal gönderebilir ve bu sayede diğer nöronların elektriksel durumları değiştirilebilir. Bu sinyaller içinde iletilen bilginin kodlanması ve zamanlanması ile SNN’ler, doğal öğrenme işlemini tetikleyerek suni nöronlar arasındaki sinaps ağını yeniden şekillendirebilmektedir.
  • Uç Hesaplama (Edge Computing): Nöromorfik hesaplama teknolojileri, yüksek hız ve performans prensibi ile çalışan bulut bilişim teknolojisi yerine, uygulamaları ve bilgi işlem yeteneğini, onlara ihtiyaç duyan kullanıcılara veya “nesnelere” yaklaştırmak için tasarlanan “uç hesaplama” dönüşümüne öncülük etmektedir. Yapay sinir ağları yerine sinaptik sinir ağlarını esas alan yeni nesil nöromorfik bilgisayarlar, kuantum bilgisayarlardan çok daha düşük enerji tüketimi ve daha yüksek hesaplama kapasitesi ile uç hesaplama dönüşümüne önemli katkılar sağlamaktadır.

Nöromorfik bilgisayarların hedefi, insan beyninin sahip olduğu ancak geleneksel bilgisayarlarda eksik olan üç temel özelliğe ulaşmaktır: düşük güç tüketimi, hata toleransı ve programlanmaya ihtiyaç duymama. İnsan beyninin enerji tüketimine yakın bir güçle çalışabilme, nöron kaybının sistem performansını ihmal edilebilir düzeyde etkilemesi sayesinde yüksek hata toleransı gösterme ve bilgi ile etkileşime girdikçe kendi kendine öğrenip değişebilme yetenekleri, nöromorfik sistemlerin potansiyelini gözler önüne sermektedir.

Nöromorfik Hesaplamanın Uygulama Alanları

Nöromorfik hesaplama, birçok farklı sektörde önemli gelişmelere yol açma potansiyeline sahiptir. Bu kullanım alanlarından bazıları şunlardır:

  • Robotik: Nöromorfik çipler sayesinde robotlar, insan gibi düşünme ve öğrenme yeteneği kazanabilmektedir. Bu çiplerin kullanıldığı robotlar, sadece programlanmış görevleri yerine getirmekle kalmayıp kendi başlarına öğrenip karar verebilmektedir. Bu durum, özellikle endüstri, sağlık ve hizmet sektörlerinde kullanılan robotlar için büyük bir devrim anlamına gelmektedir.
  • Otonom Araçlar: Yollarda karşılaştıkları engelleri hızla analiz edip en iyi rotayı seçmek zorunda olan otonom araçlar, nöromorfik hesaplama sayesinde daha hızlı ve doğru kararlar verebilir. Böylece kaza riskleri azaltılabilir. Ayrıca bu çiplerin enerji verimliliği, araçların batarya ömrünü de uzatabilir. Gelecekte, gitmek istediğiniz yeri siz daha söylemeden tahmin edebilen süper akıllı otonom araç sistemleri, yaya güvenliğini de sürekli gözeten bir gözlemci olarak çalışabilecektir.
  • Sağlık Sektörü: Nöromorfik hesaplama, doktorların hastalıkları daha hızlı teşhis etmesine ve kişiye özel tedavi planları geliştirmesine yardımcı olabilir. Yapay zekâ destekli sağlık robotları sayesinde cerrahi operasyonlarda ya da teşhis süreçlerinde daha doğru ve hızlı sonuçlar alınabilir. Genetik profilleme çalışmaları sonucunda kişiye özgü özellikler belirlenerek kişiye özgü tedavi planları tasarlanabilmektedir. Bu yeni uygulamalar sayesinde her hastaya aynı tedaviyi vermek yerine hastanın genetik yapısına özel bir tedavi verilmesi ve hangi ilacın daha çok işe yarayacağı önceden belirlenebilmektedir.
  • Akıllı Şehirler: Nöromorfik çiplerin akıllı şehir projelerinde trafik yönetimi ve enerji tüketiminin optimize edilmesi gibi konularda da büyük katkıları olabilir. Bu çipler, şehirlerin daha verimli ve çevre dostu olmasını sağlayabilir.
  • Tüketici Elektroniği: Gelecekte nöromorfik hesaplama sayesinde cep telefonlarından bilgisayar oyunlarına birçok teknolojik ürün çok daha akıllı ve verimli hâle gelebilir. Örneğin bir akıllı telefon, kullanıcısının alışkanlıklarını öğrenip ona en uygun önerilerde bulunabilir veya bir video oyununda bilgisayardaki yapay zekâlı rakipler kişinin oyun stratejisini öğrenip buna göre daha zorlu hamleler yapabilir. Yapay zekâ destekli akıllı asistanların bilişsel güçler kazanmasıyla ise, kullanıcısının ihtiyaçlarına saniyeden daha kısa sürede karşılık vermesi ve kullanıcıya en uygun sıcaklık, ışık veya güvenlik sistemlerini sağlaması beklenmektedir.
  • Savunma Sanayii: Nöromorfik çiplerin, sınırlı bütçesi olan insansız hava araçları veya robotik yer sistemlerine uygulanmasıyla tehlikelerin algılanma hızı, olası sonuç senaryolarının oluşturulması ve operatörlerin alacağı kararların daha doğru ve güvenli hale gelmesi savunma sanayiinde verimi artırabilir.

Pazar Trendleri ve Yarı İletken Sektörü Bağlamı

Nöromorfik çip pazarı, yapay zekadaki ilerlemeler ve düşük güçlü, yüksek verimli bilgi işlem çözümlerine yönelik artan talep etkisiyle güçlü bir büyüme yaşamaktadır. Küresel Nöromorfik Çip Piyasası büyüklüğünün 2023 yılında 189,8 milyon ABD Doları değerinde olduğu ve tahmin dönemi boyunca %78,16’lık bir Bileşik Büyüme Oranı sergileyerek 2031 yılına kadar 18.140,2 milyon ABD Dolarına çıkacağı tahmin edilmektedir. Bu çiplerin sağlık, otomotiv, endüstriyel otomasyon gibi çeşitli sektörlere entegrasyonunun artması bu hızlı büyümeyi desteklemektedir.

Bu alanda önde gelen şirketler arasında Intel Corporation, SK Hynix Inc., IBM Corporation, Samsung, GrAI Matter Labs, Nepes, General Vision Inc., BrainChip, Inc., Vicarous, SynSense gibi firmalar bulunmaktadır. IBM, Ekim 2023’te mevcut yapay zeka mikroçiplerinden daha iyi performans gösteren, NorthPole adında beyinden ilham alan bir çipi piyasaya sürmüştür. Intel, daha sürdürülebilir yapay zekayı kolaylaştırmak için “Hala Point” adlı dünyanın en büyük nöromorfik sisteminin inşasını duyurmuştur. BrainChip Holdings Ltd ve Lorser Industries Inc. gibi şirketler de nöromorfik bilgi işlem çözümlerini farklı alanlara entegre etmek için stratejik işbirlikleri yapmaktadır.

Nöromorfik çipler, insan beyninin sinir mimarisini ve işlevlerini kopyalamak için tasarlanmış özel mikroişlemcilerdir. Bu bağlamda, yarı iletken sektörü, elektronik sistemlerin ve cihazların temel bileşenleri olan çiplerin üretimi açısından kritik bir öneme sahiptir. Yarı iletken endüstrisinin küresel üretim değeri trilyonlarca doları bulmakta ve yıllık satış gelirleri milyarlarca doları aşmaktadır. Ancak, sektör son yıllarda pandemi, küresel arz-talep dengesizlikleri ve jeopolitik sorunlar gibi çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalmıştır.

Türkiye’nin Konumu ve Nöromorfik Hesaplamanın Geleceği

Türkiye, yarı iletken sektöründe henüz istenilen seviyede olmasa da, son yıllarda bu alana yönelik artan bir ilgi ve yatırım söz konusudur. Geçmişte TESTAŞ (Türkiye Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş.) gibi girişimlerle sektörün temelleri atılmaya çalışılmış, ardından YİTAL (Yarı İletken Teknolojileri Araştırma Laboratuvaru) gibi önemli araştırma birimleri kurulmuştur. Günümüzde ise ODTÜ MEMS (Ortadoğu Teknik Üniversitesi Mikro Elektro Mekanik Sistemler) Merkezi, Ermaksan A.Ş.’nin çip fabrikası ve YİTAL Mikroelektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. gibi kuruluşlar sektörün gelişimine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca, 11. Kalkınma Planı dahilinde yarı iletken endüstrisine çeşitli teşvikler verilmiş ve yerli çip tasarımı çözümlerinin geliştirilmesi üzerine projeler hayata geçirilmiştir. TÜBİTAK ile Katar Hamad Bin Halife Üniversitesi arasında bir çip üretim tesisi kurmak üzere iş birliği anlaşması imzalanması da önemli bir adımdır.

Türkiye’nin kendi yarı iletken endüstrisine sahip olmaması, ileri teknoloji ürünlerinin üretiminde ithalata bağımlı olmasına neden olmakta ve bu durum ülkeyi olası tedarik zinciri aksaklıklarının riskine açık hale getirmektedir. Bu nedenle, Türkiye’nin elektrikli otomobil, insansız hava araçları, yapay zekâ ve 5G gibi ileri teknoloji geliştirme hedeflerine ulaşabilmesi için yarı iletken sektöründeki yeteneklerini geliştirmesi stratejik bir öneme sahiptir.

Sonuç

Nöromorfik hesaplama teknolojisi, geleneksel bilgisayar mimarilerinin sınırlarını aşarak daha hızlı, daha enerji verimli ve insan beynine benzer öğrenme yeteneklerine sahip bilgisayarların geliştirilmesinin önünü açmaktadır. Yapay zekâ, otonom araçlar, sağlık, akıllı şehirler ve tüketici elektroniği gibi birçok alanda devrim niteliğinde uygulamalara sahip olan bu teknoloji, gelecekte araştırmaların devam etmesi ve sınırların aşılmasıyla birlikte çok daha önemli bir rol oynamaya devam edecektir. Türkiye’nin de bu alandaki gelişmeleri yakından takip etmesi, gerekli yatırımları yapması ve nitelikli insan kaynağını yetiştirmesi, küresel rekabette önemli bir avantaj sağlayacaktır. Nöromorfik işlem teknolojisi, düşüncelerimizi makinelerin anlayacağı şekilde tercüme etmenin kapılarını aralamakta ve yapay zekâ destekli akıllı cihazlarla etkileşimimizi tamamen yeni bir boyuta taşımaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir