TÜRKİYE’NİN ULAŞIM VE LOJİSTİK VİZYONU: 2053 ANA PLANI İLE GELECEĞE BAKIŞ
Giriş
Ekonomik hayatın faaliyet ve canlılığının, ancak ulaştırma vasıtalarının, yolların, trenlerin, limanların durumu ve derecesiyle orantılı olduğu bilinciyle, Türkiye, kalkınmanın temel unsuru olarak ulaştırma yatırımlarına büyük önem vermek durumundadır. Ulaştırma yatırımlarında ne kadar iyi bir noktaya gelinirse, ülkenin büyümesinin ve güçlenmesinin önü de o denli açılmış olacaktır.
Geleceği bugünden tasarlarken; lojistik, mobilite ve dijitalleşme odağında, bilimsel temelli, çevreci, sürdürülebilir ve tarihe duyarlı bir ulaşım altyapısını ülkeye kazandırmak için çalışmalar yapılmalıdır. Bu vizyonun bir ürünü olarak hazırlanan ve Nisan 2022 tarihinde çalışmaları tamamlanan Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı, 2053 yılına kadar olan süreçte yatırımların daha rasyonel ve matematiksel modeller kullanılarak önceliklerinin belirlenmesi, sektörde hizmet veren kurum ve kuruluşlar için rehber bir doküman olması ve katılımcı bir çalışmanın ürünü olması açısından büyük önem taşımaktadır.
Ulaşım sektöründeki yatırımlarla hayata geçirilen hizmetler ile vatandaşların yaşam kalitesi artırılmakta olup bu kapsamda Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı ile geleceğe yönelik 2053 yılına kadar olan altyapı yatırımları ve düzenleyici politikalar önceliklendirilmiştir. Kalkınmanın ve gelişmenin yegâne anahtarının istikrar olduğu bilinciyle ulaşım ve altyapı çalışmalarına aralıksız devam etme kararlılığı sürdürülmektedir. Türkiye’nin her bir köşesi önce birbirine, sonra da dünyaya bağlanmaya devam edilmelidir.
Sürdürülebilir Kalkınma İçin Ulaşım Politikaları
Ülkenin sürdürülebilir kalkınmasının sağlanması, ulaşım ağlarının ülke geneline genişletilmesi, bütüncül, verimli, ekonomik, erişilebilir, emniyetli, toplumun ihtiyaçlarına cevap veren, ekonomik büyümeyi destekleyici ve çevre konularına öncelik veren bir ulaştırma sistemi yapılandırmaya yönelik genel ulaştırma politikaları detaylı bir şekilde belirlenmiştir.
- Yönetişim: İnsan, yük ve veri hareketliliğinin etkin yönetilebilmesini sağlayacak araştırma ve geliştirme çalışmalarını teşvik etmek amacıyla kamu-özel sektör ve üniversite iş birliğinin gelişimi desteklenmelidir. Kaynakların etkili ve verimli şekilde kullanılması sağlanarak paydaşların talep ve beklentilerini dikkate alan karar mekanizmaları oluşturulmalıdır.
- Finans Yönetimi: Yerli ve milli ulaşım çözümlerini destekleyecek ve elektrikli araç kullanımının yaygınlaştırılmasını sağlayacak finansman teşvik modelleri oluşturulmalıdır. Lojistik faaliyetler kapsamında çevreye verilen olumsuz etkilerin topluma maliyetlerini kirleten unsurların ödediği “kirleten öder” ilkeleri uygulanmalıdır.
- Enerji Verimliliği ve Toplumsal Sürdürülebilirlik: Ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde sürdürülebilir, çevreci, verimli, düşük emisyonlu ve emisyon üretmeyen ulaşım sistemlerini de içeren hareketlilik stratejileri belirlenerek kullanımı teşvik edilmelidir. Taşımacılıkta petrole bağımlılığın azaltılması ve maliyet odaklı enerji verimliliği düzeyinin artırılması hedeflenmektedir.
- İnsan Kıymetleri ve Eğitim: Ulaştırma alanında hizmet verecek nitelikli uzman personelin yetiştirilmesi için üniversitelerle iş birliği yapılarak istihdama yönelik ihtiyaç duyulan bölümler yaygınlaştırılmalıdır. Lojistik faaliyetlerin mesleki belgelere sahip kişiler tarafından yapılması kademeli olarak sağlanmalıdır.
- Kalite ve Verimlilik: Yolcu taşıma hizmeti veren her bir ulaşım türünde hizmet kalitesi ölçülerek ve gerekli iyileştirmeler yapılarak yolcu memnuniyetinin artırılması desteklenmelidir. Lojistik şirketlerin sertifikasyonu ve akreditasyonu sağlanmalı, lojistik faaliyetlere yönelik olarak tüm yasal kural ve etik değerler ile hizmet kalite parametrelerini içeren standartlara göre faaliyetlerin yürütülmesi sağlanmalıdır.
- Emniyet ve Güvenlik: Raylı sistemlerde sinyalizasyon ve elektrifikasyon çalışmalarını önceliklendirmek suretiyle insan, altyapı, ekipman kaynaklı kazaları sıfıra indirmek hedeflenmeli ve veriler şeffaf bir şekilde halkla paylaşılmalıdır. Siber güvenliğin sağlanması konusunda gerekli önlemler alınmalıdır.
- Teknoloji, İnovasyon ve Dijitalleşme: Sürdürülebilir akıllı hareketliliğin sağlanması için araştırma ve geliştirme çalışmaları teşvik edilerek, yerli ve milli hareketlilik çözümlerinin üretimi sağlanmalıdır. Lojistik faaliyetlerin geliştirilmesine yönelik “Lojistik Mükemmeliyet Merkezleri” oluşturulması kamu ve özel sektör iş birliği ile yürütülmelidir. Ulusal Ulaşım Veri Tabanı (UUVT) altyapısı oluşturulmalıdır.
- Mevzuat: Farklı mevzuatlarda düzenlenmiş aynı amaca hizmet eden yolcu taşıma mevzuatları, tek bir ulaştırma mevzuatında birleştirilerek uygulamada yeknesaklık sağlanmalıdır. Uluslararası anlaşma ve kurallara uyum çalışmaları hızlandırılarak, Uluslararası Taşımacılık Konvansiyonlarına yurtiçi taşımalarda da tam uyumun sağlanması ve denetlenmesi için gerekli faaliyetler yürütülmelidir.
Karayolları ve Demiryolları: 2053 Hedefleri ve Projeleri
Türkiye’nin refahını artırma, lojistikte bölgesel lider olma, karayollarında ve demiryollarında yaşanan sorunları giderme ve iyileştirme adına kapsamlı politikalar ve hedefler belirlenmiştir. Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı, ülkenin dört bir yanını modern ve entegre bir ulaştırma ağıyla birbirine bağlamayı amaçlamaktadır.
Karayolu Ağı Geliştirme Politikası
Karayolları altyapı yatırımları, ekonomik faaliyetlerin sürdürülmesi ve diğer tüm sektörlerin gelişimi için kritik bir öneme sahiptir. Yolcu ve yük taşımacılığında karayolunun baskın rolü devam etmekle birlikte, diğer taşıma modlarının da etkinliğinin artırılması hedeflenmektedir. Ülkenin otoyol yoğunluğunun gelişmiş ülkeler seviyesinin altında olduğu görülmektedir. Bu nedenle, hızlı, güvenli ve sürdürülebilir bir karayolu sektörü için otoyol yoğunluğunun artırılması temel hedeflerden biridir.
- 2023 yılı hedefleri doğrultusunda 6 otoyol projesinin YİD modeli ile ihalesinin yapılması planlanmaktadır.
- Yapım çalışmaları devam eden otoyol projeleri ve planlanan ihalelerle 2023 yılı sonunda otoyol ağının 3.779 km’ye ulaşması hedeflenmektedir.
- 2023-2053 dönemi için planlanan otoyol projelerinin tamamlanmasıyla 2053 yılı sonunda otoyol ağının 8.325 km‘ye ulaşması amaçlanmaktadır.
- Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’na göre 2053 yılına kadar ülkemizde 5.839 km yeni otoyol yapımı öngörülmektedir.
- Otoyolların yanı sıra toplamda 13.951 km‘lik yol genişletme ve 795 km‘lik yeni bölünmüş yol projesi planlanmaktadır.
- 2024-2029 dönemi için Ankara- Kırıkkale- Delice, Ankara- Sivrihisar, Antalya- Alanya gibi önemli otoyol projeleri planlanmaktadır.
- 2030-2035 dönemi için Trabzon- Habur, Afyon- Burdur, Ankara- İzmir (Sivrihisar- İzmir Kesimi) gibi stratejik otoyol projeleri öngörülmektedir.
Demiryolu Ağı Geliştirme Politikası
Demiryolları, lojistik sektöründe etkinliğin artırılması, çevresel etkilerin azaltılması ve yolcu taşımacılığında alternatif sunulması açısından kritik bir role sahiptir. Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı, demiryolu ağının kapsamlı bir şekilde geliştirilmesini ve modernleştirilmesini hedeflemektedir.
- 2053 yılına kadar toplam 8.554 km‘lik demiryolu güzergahı inşası planlanmaktadır. Bu kapsamda 6.425 km hızlı tren, 1.474 km konvansiyonel, 393 km yüksek hızlı tren ve 262 km çok yüksek hızlı tren güzergahı yapılması öngörülmektedir.
- 2023 yılına kadar 1.105 km, 2024-2029 aralığında 3.587 km, 2030-2035 aralığında 3.112 km ve 2036-2053 aralığında 750 km demiryolu güzergahının tamamlanması planlanmaktadır.
- Yük taşımacılığında demiryollarının etkinliğinin artırılması amacıyla Kapıkule – Ankara – Mersin (1.179 km) ve Ankara–Zengezur (Azerbaycan) (1.097 km) güzergahlarının RO–LA taşımacılığına uygun hale getirilmesi planlanmaktadır.
- Ankara – İstanbul arası saatte 400 km hıza erişebilecek çok yüksek hızlı tren güzergahının (262 km) 2029 yılına kadar inşa edilmesi hedeflenmektedir.
- İzmir-Ankara, Bursa-Osmaneli, Halkalı – Kapıkule, Konya-Karaman gibi önemli hızlı tren hatlarının yapımı devam etmekte veya planlanmaktadır.
Türkiye’nin Ulaşım ve Lojistik Geleceği: Deniz, Hava ve Intermodal Stratejiler
2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı, karayolu ve demiryolu yatırımlarının yanı sıra denizyolları, havayolları ve lojistik altyapısının da bütünleşik bir yaklaşımla geliştirilmesini öngörmektedir. Bu sayede Türkiye’nin bölgesel ve küresel lojistik üs olma vizyonu desteklenecektir.
Denizyolu Ağı ve Taşımacılık Politikası
Türkiye’nin stratejik deniz konumu, denizyolu taşımacılığının geliştirilmesi için büyük bir potansiyel sunmaktadır. Limanların modernizasyonu, kapasitelerinin artırılması ve diğer taşıma modlarıyla entegrasyonu öncelikli hedefler arasındadır.
- Marmara, Doğu Akdeniz ve Ege bölgelerinde limanlardaki yoğunluk dikkate alınarak bu bölgelerde liman ve denizyolu yatırımlarının yoğunlaşması gerekmektedir.
- Tekirdağ, İskenderun, Mersin, Kocaeli gibi önemli bölgelerde kuru liman projeleri planlanmaktadır.
- Mersin Uluslararası Limanı’nın genişletilmesi ve Mersin HUB Port projesi ile bölgedeki aktarma kapasitesinin artırılması hedeflenmektedir.
- Çandarlı ve Filyos limanları gibi büyük projelerle denizyolu altyapısı güçlendirilmektedir.
- Konteyner limanlarının, sıvı ve kuru dökme yük elleçleme tesislerinin ve genel kargo elleçlemesi yapılan liman tesislerinin genişletilmesi planlanmaktadır.
- Kanal İstanbul projesi, denizyolu taşımacılığında önemli bir yeni alternatif oluşturacaktır.
- Denizyolu taşımacılığının geliştirilmesine yönelik çevreci yaklaşımlar ve teknolojik yeniliklerin kullanımı desteklenmektedir.
Havalimanları ve Havayolu Taşımacılık Politikası
Havayolu taşımacılığı, özellikle yolcu taşımacılığında ve yüksek değerli yüklerin taşınmasında önemli bir role sahiptir. Havalimanı altyapısının geliştirilmesi ve havayolu hizmetlerinin kalitesinin artırılması sürdürülebilir büyüme için kritik öneme sahiptir.
- 2019 yılı itibarıyla Türkiye’de sivil havacılığa açık 51 aktif havalimanı bulunmaktadır. En fazla yolcu sayısına sahip havalimanları İstanbul, Antalya, Sabiha Gökçen, Esenboğa ve Adnan Menderes’tir.
- Antalya, Trabzon ve Esenboğa havalimanlarının kapasite artırılmasına yönelik projeler öngörülmektedir.
- İstanbul Havalimanı’nın 4. aşamasının 2029 yılında tamamlanması planlanmaktadır.
- Hava kargo taşımacılığının geliştirilmesi ve Türkiye’nin küresel hava lojistiğinde merkez (Hub) olması hedeflenmektedir.
Lojistik ve Intermodal Taşımacılık Stratejileri
Lojistik merkezlerin kurulması ve intermodal taşımacılığın geliştirilmesi, ulaştırma sisteminin verimliliğini artırmak ve maliyetleri düşürmek için hayati öneme sahiptir. Farklı taşıma modlarının entegrasyonu ile daha hızlı, güvenli ve ekonomik taşıma çözümleri sunulması amaçlanmaktadır.
- Bugüne kadar 13 adet lojistik merkez işletmeye açılmış veya yapımı tamamlanmıştır. 13 adet lojistik merkezin ise planlama ve yapım süreçleri devam etmektedir.
- Lojistik merkezlerin diğer ulaştırma türleri ile entegre bir şekilde konumlandırılması ve özel sektörün katılımıyla etkin işletme modellerinin oluşturulması hedeflenmektedir.
- Çok modlu taşımacılık hizmetlerinin geliştirilmesi için “Ana Ulaştırma Koridor” bağlamında çok modlu koridor yapısı oluşturulmalıdır.
- Denizyolu-Demiryolu, Karayolu-Demiryolu, Karayolu-Denizyolu ve Karayolu-Havayolu çok modlu taşımacılık operasyonları geliştirilmelidir.
- RO-RO, RO-LA ve Tren-Feri hatlarının geliştirilmesi ve kapasitelerinin artırılması planlanmaktadır.
- Limanların demiryolu ve OSB’lere bağlantılarının güçlendirilmesi intermodal taşımacılığı destekleyecektir.
Sonuç
Sonuç olarak, 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı, Türkiye’nin ulaştırma altyapısını geleceğe taşıyacak kapsamlı bir vizyon sunmaktadır. Sürdürülebilirlik, teknoloji ve entegrasyon odaklı bu plan, ülkenin ekonomik büyümesine ve küresel rekabet gücüne önemli katkılar sağlayacaktır.

